Tebliğde İlkeler - 4

Koşulsuz kabul ve Mesafeleri Kaldırmak
Rasulullah Efendimiz -sav-, Mekkeli müşrik ve cahil insanların arasında kırk yıl yaşadıktan sonra Allah Teala tarafından peygamberlikle görevlendirilmiştir. Efendimizin -sav- hayatında, savaş ve işlenen suçlar haricinde, müşriklere ve suçlulara karşı şiddeti görmemekteyiz. Özellikle şahsına ilişkin konularda oldukça merhametlidir. İnkarcıların, İslam’ın hakikatini bilemedikleri/anlaymadıklarını düşünmekte ve bir eğitimci, bir baba şefkatiyle bakmakta, yaptıkları yanlışları sineye çekmektedir.
Müslüman tebliğciler tıpkı tıp doktorları gibi, kim olursa olsun, muhatabını kayıtsız ve şartsız Allah’ın kulu olarak görmeli. Günah, isyan, inanç bozukluğu, şirk ve diğer her türlü problemden önce, kişinin bir insan olarak mükerrem yaratıldığını, Allah’ın kulu olarak özel bir yeri olduğunu, inanç özgürlüğünün bizzat kendisini yaratan Allah tarafından verildiğini kabul etmelidir.
Tebliğci, eğer muhatabına işlediği bir günahtan dolayı (içki, faiz, vb) mesafeli davranırsa, selamını esirgerse, o kişiyle arasında duvarlar örmüş olur. Selamlaşmalı, tanışmalı, kaynaşmalı, ikramlaşmalı, hediyeler vermelidir. Eğer ikram ve hediyelerine karşılık verilirse, bunların uygun olmayan kısımlarını almaz, başkalarına yönlendirir. Uygun olan hediye ve ikramları da kabul edip, Allah yolunda hizmete kullanabilir.
Tebliğci herhangi bir olumsuzluktan dolayı, muhatabına önyargılı ve mesafeli yaklaşırsa, bu onu kazanmasına engel olabileceği gibi, karşısındaki insanın sorunun daha da büyümesine ve İslam davasına bir düşmana dönüşmesine de sebep olabilir.
Tebliğ gibi bir derdi olmayan, sadece kendi imanını kurtarmakla mesul hisseden bir kimse, elbette günaha düşman olmalıdır. Lakin günaha olan düşmanlığı, yine de günahkara taşımamalı arasına engeller koymamalalıdır. Müslüman kişi, kendini ve ailesini korumak için günahkar insanlara mesafeli davranabilir. Ancak en iyi mesafe, İslam’ın anlatılarak davet edildiğinde oluşan mesafedir. Zira İslam’ın sınırlarını nezaketle belirterek özür beyan etmek, hem müslümana yaşaması konusunda yardımcı olur, hem muhatabın konan mesafeyi kişisel algılamamasını sağlar. Müslümanın en iyi mesafesi, kaçarak değil, kendi değerlerini koruyarak, muhataba yaklaşmasıyla oluşur.

